22 Ocak 2012 Pazar

okulu seviyorum.

on beş gün boyunca farklı bir şey yapmayacağım için biliyorum, sıkılacağımı.dershaneye yazıldım bir sürü kitap verdiler. ders çalışmam lazım. zaten boş test kitabım olduğunu bilmek beni rahatsız ediyo, çözüp bitirmek istiyorum.  her anımı ders çalışarak geçirmek zorundaymış gibi hissediyorum. en azından ders bari çalışmayı aileme borçlu olduğumu, bu kadarını da yapmak zorunda olduğumu biliyorum. kimse bana böyle hissettirmese de ben üzerimde ' başarmak zorunda olma baskısı ' diye bir şey hissetmeye başladım. bu bir buçuk yıl nasıl geçecek..böyle düşünmem ne kadar doğru...
okulu da özledim. tatilde farklı bir şey yapmadığımı söyledim. planlarım yok öyle şuraya buraya gitmiyorum. okulda en azından arkadaşlarla beraber ders işleniyordu :D tatilde arkadaşlarla buluşulmuyor mu derseniz, zaten çok arkadaşım yok, olanlar da buluşmak konusunda olabileceğin üstünde beceriksizler. mutlaka birinden farklı ses çıkar, kalanları da plana uymaz. eve çağırırım gelmezler, dışarda buluşmazlar.. falan filan. ki zaten ben de bu soğukta dışarıya çıkmam.
 ahh.. bu resim de okulda yaptığımız saçma eğlencelerden sadece biri. kendini feda eden dostumuz, biz.... :) ( mavi kalem tutan el benim :)
bu resmi gören 10 insanda 8'i ''bu ne şimdi, başka bir şey bulamamışlar mı, işi gücü yok da bunu mu konu almış, resimlemiş?... '' diyebilir. okulda 3. senem. ilk iki seneyi bir tek gerçek arkadaşım olmadan geçirdim. takip ettiğim herkes günlerini kankileriyle, dostlarıyla... geçirirken, benim arayacak bir arkadaşım yoktu. birbirimizi daha yeni yeni tanımaya başladık ve nihayet bir çevrem oluştu. şimdi onlarla sıkılmak bile çok eğlenceli. evet. bunu yaparken çok sıkılmıştık. sınav haftası, karamsar öğretmenler iğrenç notlar açıkladıktan sonra sınıftan çıkıp gidiyordu.biz de sıralarımıza yatıp, o öğretmenin sınavında ne yapacağımızı düşünüyorduk. tenefüse zaten kimse çıkmıyordu.
buraya kadar her zaman olan şeyleri anlattım. bu resimde de öyle ele parmağa bir şeyle çizmeyi çok seven süm., gelmiş beyz'in eline bir şeyler çiziyordu. sonra bir baktım, gülfi de gelmiş, berna falan derken hepimiz beyz'in eline böyle anlamsızlıklarla dolu  beynimizi yansıttık :D
saçma küçük bir resim için, belki sormayacağınız soruların cümlelerce cevabını verdim, çok konuştum belki , vaktinizi aldım ama.. hala da alıyorum galiba, neyse gittim ben bu cümle de bitmez :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder